Halkını, hakkını bilmek gerek… Halk, sabah evinden çıkıp akşam geri dönünceye kadar günlük hayatında en temel gereksinimlerinin çözülmüş olduğunu görmek ister. Bunu ona sağladığınızda, halk, halkçılığı benimser. Bu gün aynısı olmuyor mu? “Halka inmemenin” yanlışlığını kavrayan partiler, “halkın içinde“ kalmanın daha tutarlı ve sonuç verici olduğun keşfetmişlerdir. AKP bu alanda sanal bir çalışma yapıyorlar bundan başarılı gözüktüğünü zannediyorlar. Din ve kutsal değerlerin istismarı, hatta pazarlanması halkı rahatsız etmiyor gibi görünüyor. Nedeni açık. Günlük hayatında en temel ve somut sorunların çözümüne ilişkin az da olsa belirtiler gördüğünde, kendine bir kurtarıcı gibi gördüğü hükümeti desteklemek zorunda kalıyor. Günümüzde devlet kavramını hükümet kavramı ile karıştıran birçok insan var, Devlet kanunlar çerçevesi içerisinde vatandaşın haklarını belirlemiş. Bunun takipçisi her ne kadar meclis veya hükümet ise de vatandaş mutlak hakkını bilmeli. Siyaset yapan insanlar vatandaşa ayrımcı bir yaklaşım yaparak haklarından mahrum edemez hele ki insanların dini inançlarına karşı gelerek veya onu eleştiri konusu yaparak yaklaşım göstermesi dinen günah insani olarak’ta gereksizliktir. Bizler CHP ailesi olarak halkımızın haklarının ne olduğunu çok iyi bilen onu her koşulda takip eden insan odaklı bir yaklaşımla cevap veren bir kocaman Aileyiz. Bir insanın Şöhretine ve görünüşüne aıdanma namaz ve niyazına bakma akıına ve doğruıuğuna bak. Hz. Ömer
